Konut Kapıcıları Yönetmeliği/m.3
ÖZET : Davacı, davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığını, haklarının ödenmediğini, sigorta primlerinin yatırılmadığını bu sebeple haklı olarak iş akdini feshettiğini belirterek kıdem tazminatıyla ücret alacağı, yıllık izin, hafta tatili ile ulusal bayram genel tatil ücretlerinin tahsilini istemiştir. Davalıların kat malikleri olduğu apartmanın kapasitesi ve günlük kapıcılık hizmetlerinin alacağı zaman nazara alındığında eşin başka işlerde çalışması kapıcılık hizmetlerine engel teşkil etmeyeceği açıktır. Ayrıca konutların kapıcılık hizmetlerinin genelde kapıcının tüm aile fertlerinin katkılarıyla yürütülmekte olduğu da bir gerçektir. Davacının eşi ile Apartman Yönetimi arasında yapılan anlaşma ve davacının eşinin başka işlerde sürekli çalışmadığı getirtilen sigorta kaydıyla anlaşıldığından davacının yaptığı hizmetin eşine yardım niteliğinde olduğunun kabulü gerekir. Dolayısıyla davacıyla Apartman Yönetimi arasında kaloriferci kapıcı ilişkisi gerçekleşmemiş olduğundan davacının davasının reddine karar vermek gerekirken kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiştir.
DAVA : Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün; Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dosya incelendi, gereği görüşüldü:
KARAR : Davacı, davalı apartmanda 17.10.2001-9.4.2012 tarihleri arasında kapıcı olarak çalıştığını, haklarının ödenmediğini, sigorta primlerinin yatırılmadığını bu sebeple haklı olarak iş akdini feshettiğini belirterek kıdem tazminatıyla ücret alacağı, yıllık izin, hafta tatili ile ulusal bayram genel tatil ücretlerinin tahsilini istemiştir.
Davalı P... Apartman Yönetimi davacının davalı yönetim nam ve hesabına çalışmadığını, yönetimle arasında herhangi bir iş akdi yapılmadığını, davacının eşi K. D. ile 15.10.2001 tarihinde yönetime ait dairede ücretsiz oturması, elektrik ve su masraflarının yönetimce karşılanması, karşılığında apartman temizliğinin yapılması konusunda anlaştıklarını, apartman yönetimi karar defterinde K. D.'in imzasının bulunması ile bu durumun sabit olduğunu savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Davacıyla davalı arasında hizmet akdi bulunup bulunmadığı konusunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Kapıcılık hizmetleri diğer işlere göre farklılık gösterir. Bu sebeple 1475 Sayılı Yasada olduğu gibi, 4857 Sayılı İş Kanununda da konut kapıcıları hakkında ayrı düzenlemeler getirilmiş, 110. maddede "konut kapıcılarının hizmetlerinin kapsam ve niteliğiyle çalışma süreleri, hafta tatili, ulusal bayram genel tatil günleri, yıllık ücretli izin hakları ve kapıcı konutlarıyla ilgili hususların düzenlenmesinde uygulanacak değişik şekil ve esaslar Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığınca hazırlanacak bir yönetmelikle düzenlenir." hükmüne yer verilmiştir.
Konut Kapıcıları Yönetmeliğinin 3. maddesinde kapıcı ana taşınmazın bakımı korunması küçük çaptaki onarımı, ortak yerlerin ve döşemelerin bakımı temizliği bağımsız bölümlerde oturanların çarşı işlerinin görülmesi, güvenliklerinin sağlanması, kaloriferin yakılması ve bahçe düzenlenmesi ve bakımı gibi benzeri hizmetleri gören kişi olarak tanımlanmıştır. Aynı maddede işveren ise konutun maliki ve ortakları olarak açıklamıştır.
Yönetici ise konutun maliki ya da kat malikleri adına hareket eden kişidir. Yönetici Kat Mülkiyeti Kanununa göre seçilir ve gerekeni ifa eder.
Yönetmelikte işyeri kapıcının çalıştığı konutla bağımsız bölüm ortak yerler eklenti ve tesislerin tümü olarak ifade edilmiştir.
Kapıcıyı ise alma konusunda yönetici yetkili kalmıştır. Kaloriferli konutlarda kapıcının ateşçi belgesinin haiz olması gerekir.
Davanın tarafları arasında kapıcılık sözleşmesinin tarafının kim olduğu konusunda farklı iddialarda bulunmaktadır. Davacı, davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığı iddiasında iken davalı apartman yönetimi davacının kocasıyla anlaştıklarını ve bunun apartman yönetim kurulu karar defterindeki kayıtla sabit olduğunu iddia etmiştir.
Davalı Apartman Yönetimine ait karar defteri incelendiğinde davacının eşi K. D. Apartman Yönetimi arasında 15.10.2001 tarihinde davacının eşinin ailesiyle beraber kira karşılığında oturması karşılığında dairenin apartman yönetimi tarafından davacının eşi K. D.'e apartman işlerini yapması için tahsis edildiği görülmüştür. Borçlar Kanununun 320. maddesine göre sözleşmeden veya halin icabından aksi anlaşılmadıkça işçinin taahhüt ettiği iş görme borcunu bizzat kendisi ifaya mecbur olup başkasına devredemez. Ne var ki, Kanunun sözü edilen maddesinde öngörülmüş olan işçinin işi bizzat yapmasına dair kural emredici olmayıp tamamlayıcı nitelikte olduğundan aksi kararlaştırılacağı gibi halin icabından da iş görme borcunun başkasına yaptırılmasının mümkün olabileceği sonucuna varılabilir. Kapıcılık sözleşmesinde kapıcının iş görme borcunu bizzat ifa edeceği gibi sürekli olmamak koşuluyla başkası tarafından da ifa edilmesi mümkündür. Kaldı ki davalıların kat malikleri olduğu apartmanın kapasitesi ve günlük kapıcılık hizmetlerinin alacağı zaman nazara alındığında eş Kenan'ın başka işlerde çalışması kapıcılık hizmetlerine engel teşkil etmeyeceği açıktır. Ayrıca konutların kapıcılık hizmetlerinin genelde kapıcının tüm aile fertlerinin katkılarıyla yürütülmekte olduğu da bir gerçektir.
Davacının eşi ile Apartman Yönetimi arasında yapılan anlaşma ve davacının eşi K.'ın 17.10.2001 ile 27.3.2012 tarihleri arasında başka işlerde sürekli çalışmadığı getirtilen sigorta kaydıyla anlaşıldığından davacının yaptığı hizmetin eşine yardım niteliğinde olduğunun kabulü gerekir. Dolayısıyla davacıyla Apartman Yönetimi arasında kaloriferci kapıcı ilişkisi gerçekleşmemiş olduğundan davacının davasının reddine karar vermek gerekirken kabulüne karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ : Yukarıda yazılı sebeple temyiz olunan kararın BOZULMASINA, bozma nedenine göre davalının alacakların hesabına yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istenmesi halinde davalıya iadesine, 21.02.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.